ELİF SENA LEK 9E

 Galata Kulesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan en ikonik yapılarından biridir ve hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinde önemli roller üstlenmiştir. İşte Galata Kulesi’nin tarihçesi:

İnşa Dönemi:

İlk Yapım (528): Galata Kulesi’nin ilk yapısı, Bizans İmparatoru Justinianus döneminde fener kulesi olarak inşa edilmiştir. Ancak bu ilk yapı 1204 yılındaki Dördüncü Haçlı Seferi sırasında zarar görmüştür.

Cenevizliler Dönemi (1348): Günümüzdeki kule, 1348 yılında Cenevizliler tarafından Galata surlarının bir parçası olarak yeniden inşa edilmiştir. Cenevizliler kuleyi "Christea Turris" (İsa Kulesi) olarak adlandırmışlardır. Bu dönemde kule, savunma ve gözetleme amacıyla kullanılmıştır.

Osmanlı Dönemi:

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethi (1453): İstanbul’un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra kule, gözetleme ve yangınları tespit etme amacıyla kullanılmaya devam etmiştir.

17. Yüzyıl: Osmanlı döneminde Galata Kulesi ile ilgili en ünlü olay, 1638 yılında Hezarfen Ahmed Çelebi’nin buradan uçmasıdır. Rivayete göre Hezarfen, kendi tasarladığı kanatlarla Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kadar uçmuştur.

18. ve 19. Yüzyıl: Osmanlı döneminde kule zaman zaman hapishane ve depo olarak kullanılmıştır. Ayrıca kule, 18. yüzyılda çıkan büyük bir yangın sırasında ciddi şekilde zarar görmüş ve restore edilmiştir.

Cumhuriyet Dönemi

1960’lı Yıllar: Galata Kulesi, 1960-1967 yılları arasında kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiştir. Bu restorasyonda kule, turistik bir yapı olarak düzenlenmiştir.

2020 Restorasyonu: Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden düzenlenen kule, müze ve sergi alanı olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Mimari Özellikleri:

Galata Kulesi, 67 metre yüksekliğinde ve 16 metre çapındadır. Taş duvarları, kalınlığı ve dayanıklılığı ile dikkat çeker.

Kule, İstanbul’un Haliç, Boğaz, ve tarihi yarımadayı gören panoramik manzarası ile ziyaretçileri kendine çeker.

Galata Kulesi, İstanbul'un tarihi, kültürel ve mimari mirasının en önemli sembollerinden biri olmaya devam etmektedir.